AB Komiseri: Türk Firmaları AB Pazarında Güçlü Rakipler Haline Geldi
Avrupa Birliği (AB) Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Oliver Varhelyi, Türk şirketlerinin AB değer zincirlerinin ayrılmaz bir parçası olduğunu ve Avrupa pazarında çok güçlü rakipler haline geldiklerini söyledi.
Türkiye’nin AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı Varhelyi ve Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan, bu münasebetle Brüksel’deki TÜSİAD temsilciliğinde düzenlenen “Küresel Zorluklar, Avrupa Birliği ve Türkiye: İş Dünyası” etkinliğine katıldı. Cumhuriyetin 100’üncü yılı. “Rol” adlı etkinlikte konuştu.
Varhelyi, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümünü kutlamaktan mutluluk duyduğunu belirterek, “Geçen yüzyılda çok kapsamlı bir dönüşüme, sosyo-ekonomik gelişmenin, yeniliğin ve ilerlemenin görülmemiş bir yoluna tanık olduk.” söz konusu.
Türkiye kilit ortağı
Varhelyi, “Türkiye, AB’nin aday ülkesi ve kilit ortağıdır. Türkiye, zor bir bölgede önemli bir NATO müttefiki ve stratejik ortağıdır.” Bu kelimeyi kullandı.
AB ile Türkiye arasında turistler, öğrenciler ve iş insanları arasında yakın temas bulunduğunu hatırlatan Varhelyi, “İstihdam sağlayan, reel ekonomiyi güçlendiren ticaret ve yatırım bağlarımız var.” dedi.
Varhelyi, AB Konseyi’nde göreve başladığı 2019 yılından bu yana AB-Türkiye ilişkilerini geliştirmek için yorulmadan çalıştığını belirtti.
“Gümrük Birliği, zorlu küresel ekonomik ortama rağmen ticaret ve yatırımda büyük bir artışa olanak sağladı.” Varhelyi, Türkiye’nin AB’nin 7’nci büyük ticaret ortağı, AB’nin ise Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olduğunu hatırlattı.
İkili ticaret yeni bir boyuta ulaştı
Gümrük Birliği ile ikili ticaretin katlanarak arttığını hatırlatan Varhelyi, “Geçen yıl AB ile Türkiye arasındaki ikili ticaret yaklaşık 200 milyar euro ile yeni bir boyuta ulaştı.” söz konusu.
Türk işletmelerinin büyük fırsatlar sunan AB iç pazarına tam erişime sahip olduğuna işaret eden Varhelyi, “Türk şirketleri Avrupa değer zincirlerinin ayrılmaz bir parçası ve pazarımızda çok güçlü rakipler haline geldiler.” söz konusu.
Görev süresi boyunca Türkiye’yi 5 kez ziyaret ettiğini hatırlatan Varhelyi, “Daha yapacak çok işimiz var. Her zamankinden daha fazla etkileşim halindeyiz. Her konuda aynı fikirde olmayabiliriz ama bizi bölmekten çok birleştiren şeyler var” biz.” söz konusu.
Varhelyi, mevcut jeopolitik ortamda işbirliğinin güçlendirilmesinin ortak çıkar olduğunu, yeşil ve dijital dönüşüm, güç, sanayi, inovasyon, teknoloji, göç ve güvenlik gibi alanlarda olumlu ilerlemeler kaydedilebileceğini açıkladı.
“Dinamik ve modern ekonomisi, güçlü ve eğitimli işgücü ve coğrafi yakınlığıyla Türkiye, AB için doğal bir tercih olmalıdır.” Varhelyi, yeni dönemdeki yakınlaşmanın siyasi, ekonomik ve kültürel faydalar sağlayacağını sözlerine ekledi.
Varhelyi, AB-Türkiye ilişkilerinin gelecekte nasıl olumlu yönde geliştirilebileceğine ilişkin bir rapor hazırladıklarını, bu raporu çok yakında açıklayacaklarını belirtti.
Türkiye ekonomik, ticari ve mali açıdan AB’nin bir parçasıdır
Büyükelçi Kaymakcı ayrıca Türkiye’nin ekonomik, ticari ve mali açıdan zaten AB’nin bir parçası olduğunu, ülkenin sadece siyasi olarak AB’nin bir parçası olmadığını ifade etti.
Atatürk’ün cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana sanayi, ticaret ve maliye politikaları geliştirdiğini hatırlatan Kaymakcı, “Türkiye’de sadece 5 fabrikamız vardı ama bugün Türkiye’de binlerce fabrikamız ve Avrupalılarla binlerce ortak girişimimiz var.” söz konusu.
Kaymakcı, “Türkiye’nin yenilikçi sanayileşme politikası devam edecek. Hükümetimiz de bu süreçte kararlıdır.” dedi.
Büyükelçi Kaymakcı, Aralık ayında gerçekleştirilecek AB Liderler Zirvesi’nin Türkiye’nin katılım perspektifi açısından olumlu bir ivmenin önünü açmasını umduğunu belirtti.
TÜSİAD Başkanı Turan, “100 yıl önceki cumhuriyet, bağımsızlık mücadelesinin ardından çağdaş dünyanın bir parçası olma mücadelesiydi.” söz konusu.
Turan, “Artık yeni bir dönüm noktasıyla karşı karşıyayız. 21. yüzyılın tarihinin savaşlar, iklim krizi ve doğal afetler tarihi olarak anılmaması için bu dönemi akılcı politikalarla şekillendirmek bizim elimizde.” dedi.
“AB’ye üyelik sürecini Avrupa’nın ortak meselesi olarak görüyoruz.” Turan, Türkiye’nin tarihsel geçmişi, entelektüel sermayesi ve yenilikçi yaklaşımlarıyla AB ile ortak sorunlara ortak çözümler sunabileceğini anlattı.
Programa çok sayıda AB kurumu ve Avrupa iş dünyasından temsilci katıldı.